Kaynak : Kültür Bakanlığı, Tatar Halk Edebiyatı, Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi
Etinenin (kavim adı) kabile, halk ve milletin ve aynı şekilde bunların farklı etnik gruplarının adıdır. Mesela Tatar tarihinde kullanılan bolgar, biger, biler suvas, kazan kişisi, kazanlı, tatar, mişer, tripter, kireşin, istek, as, bortas gibi sözler kavim adı olarak kullanılırlar.
"İdil Tatarları" kavim adıyla İdil nehri havzasında yaşayan ve buradan çeşitli yerlere göçüp gitmeye mecbur olan Tatarları adlandırılmaktadır. Tarihî bakımdan buna, Biarm'in ve İdil Bulgar devletlerinden evvelki Orta İdil'de ve Ural'da yaşayan Bigerlerin (Biarlar-Bilerler) ve Suvasların; Bulgar devletinde pek büyük bir sahada teşekkül etmeye başlayan Bulgarların; Altın Ordu'da yaşayan Kıpçakların (Tatarların) vârisleri dahildir.
İdil Tatarlarının bünyesine Sibirya Tatarlarını da dahil etmek tarihî bir hakikati teşkil eder. Sibirya Tatarlarına Sovyet devrinde cumhuriyet statüsü verilmiş olsaydı, belki onlar ayrı bir tarihî halk olarak teşekkül etmiş olurlardı. Fakat devlet geleneği olmadığından, Altın Ordu devrinden kalan gelenek üzere, onlar İdil Tatarlarına yöneldiler. XX. asırda İdil Tatar edebî dilinde çalışan mektepler açtılar. Burada, elbette, oradaki İdil Tatarları diasporasının (vatanından gitmeye mecbur edilenlerin) epeyce genişlemiş olması da tesir etti.
Edebî dilin temeli ve halk geleneklerinin aynası olan folklor eserleri, İdil ve Sibirya Tatarlarında ortak olarak derlenip 13 cilt halinde bastırılıp yayımlandı. Sadece bu hadise bile Sibir ve İdil Tatarlarının tek halk sayılmasının esas göstergelerinden birisi kabul edilmeye lâyık. Fakat çeşitli sahalarda yaşayan Tatarlar arasında millî ve kültürel otonomi prensipleri üzerine münasebetler kuvvetlendirilmese, Sibir Tatarlarının İdil Tatarlarından ayrılması için yol açılması pek muhtemeldir.
XIV. asırda Altın Ordu'dan Litvanya'ya göç ettirilen Tatarlar, bugün dillerini kaybetmiş olsalar da, Tatar kavim adını ve İslam dinini, bazı örfâdetleri ancak koruyabilmiş olsalar da, kendilerini İdil Tatarlarının bir bölümü olarak sayarlar. Nüfus sayımında da onlar Tatar (yani İdil Tatarı) olarak hesaplanırlar.
Kırım Tatarları, Altın Ordu devrinde İdil Tatarları ile aynı halk olarak teşekkül etseler de Kazan Hanlığı ve Kırım Hanlığı zamanlarında birbirlerinden uzaklaşırlar; sonradan Tataristan Otonom Cumhuriyeti ve Kırım Otonom Cumhuriyeti dairesinde ayrı halklar olarak teşekkül ederler.
Kırım Tatarlarını kendi ülkelerinden sürdükten sonra, onları millet olarak ortadan kaldırma işini çabuklaştırmak için nüfus sayımında onlara umumî olarak Tatar dedilerse de, Kırım Tatarları kendilerinin İdil Tatarlarından ayrılmasını talep ettiler, kendi cumhuriyetlerini tekrar kurmak için mücadele başlattılar.
Romanya ve Bulgaristan'a dahil Dobruca topraklarında yaşayan Türkleri de Tatar diye adlandırırlar ve farkı belirlemek için de Dobruca Tatarları derler. Ruslaştırmadan ve açlıktan korkup çeşitli devirlerde buraya İdil Tatarları ve Kırım Tatarları göçüp yerleşmişlerdir. Buna rağmen Dobruca Tatarları kendilerini İdil Tatarlarına da Kırım Tatarlarına da dahil etmiyorlar, ayrı bir halk veya etkin grup olarak sayılıyorlar.
Görülüyor ki Tatar sözü ancak şu veya bu Tatar için kullanıldığında hangi Tatarı kastettiği anlaşılmaktadır. Milletlerarası sahada ise onu belirleyicilerle kullanmak uygundur: idil Tatarları, Kırım Tatarları, Dobruca Tatarları.
Tatar sözü için belirleyicileri etnik ve tarihî gruplarını göstermek üzere de kullanırlar: Kreşin Tatarları, Tatar-Mişerler, Bulgar-Tatarlar, Kazan Tatarları, Aştırhan Tatarları, Sibir Tatarları, Başkurt Tatarları vs.
İdil Tatarları adı yerine "Orta İdil ve Ural boyu Tatarları", "Kazan Tatarları" adlarını kullananlar da var. Fakat bunun ilki, manası bakımından daha dardır ve kavim adı ihtiyaçlarına da cevap vermemektedir. Kazan Tatarı adı da tarihî bakımdan ancak Kazan Hanlığında yaşayanları veya onların İdil Tatarları manasını eklememek tarihî anlayışa uygun bir kullanım olurdu, çeşitli anlaşmazlıkları azaltırdı. Bu kitapta İdil Tatarlarından söz ederken Tatar kavim adı tek başına kullanılacak, ancak diğer tarihî ve bugünkü Tatarlardan bahsedilirken Tatar sözüne ayrıca belirleyeciler koyulacaktır.