Avızuuu aç ta aynı ey t, küzinni aç ta künni ayt.
Ağzını aç da ayı söyle, gözünü aç da günü söyle.
Ay nurnı kuyaştan ala.
Ay ışığını güneşten alır.
Ay yaktısı, ni hetli gine yaktı bulsa da, kuyaşnıkına çite almıy.
Ay ne kadar parlak olsa da güneşinkine ulaşamaz.
Aynı itek bilen kaplap bulmıy.
Ay etekle örtülmez.
Bir kükte iki ay bulmas.
Bir gökte iki ay olmaz.
Kiç karangı bulgan sayın, yuldız yaktırak bula.
Gece karanlık olursa, yıldız parlak olur.
Kuyaş barda yuldız kürinmi.
Güneş varken yıldız görünmez.
Kükke karap, cirni uyla.
Göğe bakıp yeri düşün.
Çulpan kalıktı - ay battı.
Çolpan doğdu, ay battı.
Yarkanat yaratmıy dip, kuyaş çıkmıy turmıy.
Yarasa sevmiyor diye güneş doğmazlık etmez.
Cıym yuldız cıyılsa da yaktılıgı ayday yuk.
Takım yıldız toplansa da aydınlığı ay gibi değil.
Ay birdi, kuyaş küpsindi.
Ay verdi, güneş çoğumsadı.
Kişi üstine ay bilen kuyaşını da çıgarmas idi.
İnsan, üstüne ay ile güneşi de çıkarmaz idi.
Biyik tavnın tumanı da biyik.
Büyük dağın sisi de büyük.
Kişige taş atsan, üz mangayina tiyer.
Ele taş atsan, kendi alnına çarpar.
Kırık yıl yaftgır yavsa da, mermer taşka su ütmes.
Kırk yıl yağmur yağsa da mermere su işlemez.
Taş çülmekke berilse de, çülmek vatıla; çülmek taşka berilse de, çülmek batıla.
Taş çömleğe çarpsa da çömlek kırılır; çömlek taşa çarpsa da çömlek kırılır.
Tüben cirde bir tübe tavga sanagan.
Alçak yerde bir tepe kendini dağ sanırmış.
Altın saz tübinde de yaltırıy.
Altın, sazlık dibinde de parlar.
Bakımı ni kader yusan da, altın bulmas.
Bakır ne kadar yıkasan da altın olmaz.
İnci bürtigi zur bulmıy.
İnci tanesi büyük olmaz.
İncini it muyimna takmıylar.
İnciyi it boynuna takmazlar.
Ağım sudan çista bulmassın.
Akar sudan temiz olmazsın.
İdil kiçmiçe ayagınnı kiptirme.
Dereyi geçmeden ayağını kurutma.
Say suni bulgatırga vak balıklarnın da küçi çite.
Sığ suyu bulandırmaya küçük balıkların da gücü yeter.
Say yılga şaltırap aga, tiren yılga - tavışsız.
Sığ dere şarıldayıp akar, derin dere sessiz
İşmem digen kuyidan üç eylenip su içersin.
İçmem dediğin kuyudan üç defa dönüp su içersin.
İdil çıkkançı baltasın bire, İdil çıkkaç sabin da tuttırmıy.
İdil'i geçene kadar baltasını verir; İdil'i geçtikten sonra sapım da tutturmaz.
İsine tüşkeç, İdil kiçer.
Aklına gelince İdil geçer.
Az kitirsen sügerler, küp kitirsen tügerler.
Az getirsen söverler, çok getirsen döverler.
Aknı küp tavşaldırsafi, karaga eylenir.
Akı çok kullansan karaya döner.
Belekeynifi zurı bulgançı, zurnın belekeyi bulu yahşi.
Küçüğün büyüğü olmaktan büyüğün küçüğü olmak yeğdir.
Kiçi bulsan-zur bulırsufi, zur bulsan-hur bulırsın.
Küçük olsan, büyük olursun; büyük olsan horlanırsın.
Kin cirde tar utırsafi, tar cirde kin utarsın.
Geniş yerde dar otursan, dar yerde geniş oturursun.
Adaşkannı artındagı bilir, yalgışkannı yanıfidagı bilir.
Yoldan sapanı ardındaki, yanılanı yanındaki bilir.
Yukarı mingen sayın, alga yıragrak kararga kirek.
Yukarıya çıktıkça daha ileriye bakmak gerek.
Avıl başı manara, akıl başı zamana.
Köyün başı minare, aklın başı zamane.
Vakit akça tügil, yugaltsan taba almaşsın.
Vakit para değildir, kaybedersen bulamazsın.
Zamanın niçik bulsa, bürkinni şulay ki.
Zamanın nasılsa börkünü ona göre giy.
Yaz kaygısın kış kaygırt, kış kaygısın yaz kaygırt.
Bahar için kışın, kış için yazın kaygılan.
Yazgı hizmet - küzgi hürmet.
Baharda hizmet (iş), kışta hürmet.
Ayaz künnin yaşininnen kurık.
Ayaz günün şimşeğinden kork.
Tamçısız dingiz bulmıy.
Damlasız deniz olmaz.
Küçlep askan çeçeknifi isi bulmas.
Zorla asılan çiçeğin kokusu olmaz.
Matur gül çeniçkili bula.
Güzel gül dikenli olur.
Ulı yulga ülen üsmi.
Ana yolda ot bitmez.
Ambarın bilen maktanma, aşlığın bilen maktan.
Ambarınla övünme, buğdayınla övün.
Aşlık - yıl baylıgı.
Buğday, il zenginliği.
Ni çeçsefi şunu urırsın, di çeçsen buran urırsın.
Ne ekersen onu biçersin, yel eksen boran biçersin.
Tufrakru cir itken - izgilik kürgen, cirni tufrak itken - açtan ulgen.
Toprağı yer eden, iyilik görendir: yeri toprak eden açlıktan ölendir.
Arşnın baş çıgargan drennen urak yüri.
Çavdarın baş çıkardığı yerden orak geçer.
Agaşnıfi tamırına balta çabıp, yafragı bilen dus bulma.
Ağacın köküne balta vurup, yaprağıyla dost olma.
Uşak yafragı kündeşli hatınnar şikilli: dlsiz künde de kıymıldap tura.
Titrek kavak (uşak) yaprağı kıskanç kadın gibidir: yeisiz günde de kımıldayıp durur.
Cimişli ağaç zur bulmıy.
Meyveli ağaç büyük olmaz.
Mileş diyip kapkan idim, balan bulıp çıktı bu.
Mileş (üvez ağacı) deyip almıştım, balan (kartopu ağacı) çıktı.
Urman bürisiz, tav kuyansız bulmas.
Orman kurtsuz, dağ tavşansız olmaz.
Arıslan ayga minmese de, sikirüyi dan.
Arslan aya çıkmasa da sıçraması meşhur.
Ayirılgannı ayu aşar, bülingenni büre aşar.
Ayrılanı ayı yer; bölüneni kurt yer.
Kulın tuyagma kum tirek, kuş ayagma di tirek.
Tay toynağına kum dayak, kuş ayağına yel dayak.
Kuyan tuzaknı unıtsa da, tuzak kuyannı unıtmıy.
Tavşan tuzağı unutsa da tuzak tavşanı unutmaz.
Kart tülkini urmannan kuvıp çıgara almaşsın.
Kocamış tilkiyi ormandan çıkaramazsın.
Malın mal bulsın disen, azıgıfi mul bulsın.
Malın (hayvanların) mal olsun dersen, yemin bol olsun.
At bilen tibişken taynm ayağı smar.
At ile tepişen tayın ayağı kırılır.
Yaman atka mingençi, ceyev yüri talgançı.
Kötü ata binip yorulacağına yayan yürü.
Kart alaşanı kamıt sukmıy.
Kocamış aygırı koşum acıtmaz.
Argamak yıgılsa aldma yığılır.
At düşerse önüne düşer.
Yurganın kaderi cilgefide bilinir.
Yorga atın kadri tırısta bilinir.
Kulınnıfi yahşisi atka iyerer.
Tayın iyisi ata benzer.
Dufigız ay bilen künni ayirmas.
Domuz ay ile günü ayırmaz.
Düye yulında yük kalmas.
Deve yolunda yük kalmaz.
Yüklemegen isek urınınnan kuzgalmıy.
Yüklenmeyen eşek yerinden kalkmaz.
Keçenin aşamagan erimi başın avırttırır, imiş.
Keçinin yemediği pelini başını ağrıtırmış.
Sarıknın yıgılganı da kürinmi, düyenyifi sürin-geni de kürine.
Koyun düşse de görünmez, deve sürünse de görünür.
Keçe tekesi türe bulırga yaratır.
Teke, bey olmak istermiş.
Sıyır su içer - süt bulır, yılan su içer - agu bulır.
İnek su içer süt olur; yılan su içer zehir olur.
>>> Devam edecek