Türkçesi Olmadan Okuyamazsın : T – S – M Nedir?
- Elçin Tuva
- 3 Haz 2018
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 May
Ön TÜrkçe'nin çeşitli dillerde kök yapıda yaygın olarak bulunduğunu hemen her konuda görmek mümkündür. Kuran'da da Türk Tamgalarını hatırlatan bazı harflerin yan yana dizilişleri, Arapça kitap olduğu halde Araplar tarafından anlaşılamaması üzerine "Peki, ya bu harfler bir Ön Türk tamgaları ise?" sorusunu sormama yol açtı. Sonra gördüm ki bu tamgaların anlamı ile bu harflerle başlayan surelerin konusu paralel. Yani bir anahtar kelime gibi en başta yer alıyorlar... Üstelik istisnasız bir anlam paralelliği mevcut.

Deniliyor ki "Kur'an’daki bilinmeyen harfler konusuna ışık tutarak Kuran’ın uydurulmuşluğunu mu ispat etmek istiyormuşuz?"
Deniliyor ki "Kur'an’daki bilinmeyen harfler konusunu açmakla ve değerlendirmeye almakla, dini mi tartışmaya açıyor muşuz?"
Kur'an’daki bilinmeyen harfler üzerinde çalışmakla, Kur'an’ın değiştirildiğine dair değerlendirmelere çanak mı arıyormuşuz gibi gibi daha ne söylentiler...
Güldürmeyin insanı.
Bir makale, bir araştırma neden ve nasıl yapılır? Elbette günümüz insanı bunu unuttuğu için bu çalışmaların, irdelemelerin niyeti de böyle sapkın iftiraların hedefi olur.
Ne diyoruz?
"Dil, efenim dil." Dil incelemesi, kültür incelemesi yapıyoruz.
Diyoruz ki hangi devri açarsan aç; o dönemde o zamanlarda o bölgelerde dip kültür hep TÜRKtür. Dilde de bunun izdüşümlerini görürüz.
Buna örneklerden biri de Kur'an’dır diyoruz.
Kur'an’ı belge niteliğinde kullandığımıza göre yukarıdaki iddiaların saçma sapanlığı kendiliğinden ortaya dökülür.
Bunları geçelim ve devam edelim.
O dönemde Hz. Muhammed’e indirilen kitabın ARAPÇA OLDUĞUNU KURAN’IN KENDİSİ İFADE EDİYOR!
Demek ki bu kitap Arapça.
Siz anlayın diye Arapça indirdik, diyor. Demek ki çok genel bir Arap dili seçilmiş. Lehçelere girilmemiş.
Soracağız.
Cevabını arayacağız.
Arapça indirilen kitapta anlaşılmayan bu harf konusu nedir, kendi açımızdan konuya bakacağız elbette.
Gelelim T – S - M konusuna.
Bu bilinmeyen dedikleri harflerden T - S - M ile Kur’an’da 2 sure başlar.
Birisi Şuara, diğeri Kasas Suresidir.
Şuara ve Kasas Suresinde T-S-M
Şuara suresinde, Musa’nın Firavun’un karşısına kardeşi Harun ile çıkıp meziyetlerini sergilemesi konusu anlatılır. Musa’nın meziyetlerini büyücülük olarak yorumlayan Firavun, tüm ülke büyücülerinin derhal gelmesi ve Musa’yı alt etmesi yönünde bir emir verir. Bunun üzerine büyücüler gelir ve ilk hamlede büyücülerin hepsi secdeye kapanır. İman eder, Musa’nın bahsettiği Tanrının, gerçek ilim – bilim – meziyet sahibi olduğu konusunu onaylar ve O TANRIya iman ederler. Bunun üzerine Firavun, vaaay benden izinsiz, beni bırakıp başka bir Tanrıya taparsınız haaaaa; deyince büyücüler Tanrıya erişmiş olan ruhlarını bu şekilde korkutamayacaklarını büyük bir açıklıkla dile getirirler. İnsanı insan yapan Ruhlarının, Tanrıya eriştiklerini ifade ederler.
Kasas Suresinde ise konu yine Firavun ile açılır. Firavun’un toplumu gruplara ayırdığını; bir kısmını kendince yüceltip bir kısmını sürekli horladığını anlatarak sureye giriş yapılır. Ve Firavun için şöyle bir ifade var surenin başında ‘O, gerçekten fesadı yayan biriydi.’
Burada önemli bir parantez açmak boynumun borcu. Çünkü Firavun’un fesatçı olması üzerine takip eden cümle çok önemli. Bakınız:
‘Oysa ki biz istiyoruz ki; yeryüzünde ezilip horlananlara nimet ve bağış sunalım. Onları önderler yapalım. Onları mirasçılar haline getirelim.’
Yani barışçıl olmanın yanı sıra; İlahi adalet, yönetimde hemen herkesin hakkı olduğunu açıklıyor. Kimsenin kimseyi horlayıp ezmek gibi bir yetkinliği olmadığını, devlet yöneticisi bile olsa bu hakka sahip olmadığını anlatıyor bu surelerde.
Kuran'ın toplumdaki sınıflaşmanın karşısında olduğuna dair bir ifadeyi de işte burada alenen görüyoruz.
Bununla birlikte cumhuriyet ve demokrasi düşmanlarının; Kur’an’ı anlamak konusunda ezberci kafadan sıyrılmalarının aciliyetine dikkat çekmek isteriz. Elbette bunun için entelaktüalite zeminlerini geliştirmeleri gerek önce. Bilemiyorum, bir yerden başlasalar iyi olur.
Bir yandan da toplumda ezdiğiniz her grubun, Tanrısal hınç ile (haklı – haksız olunduğuna bakılmaksızın) mutlaka bir gün erk ile buluşacağının sözünü de burada görürsünüz.
Tabi onlar da erki eline alınca Firavunlaşacaklarsa; sonlarını sanıyoruz ki iyi biliyorlardır.
Konuya dönecek olursak Kasas süresi T- S – M ile başlayan ikinci ve son suredir.
Firavun ile açılan sure, Musa’nın işlediği suç vesilesiyle Medyen denen bölgeye kaçışını anlatmaktadır.
Musa’nın duaları hep şu şekildedir: ‘Tanrım beni isabetli yola çıkar. Beni koru. Beni kurtar.’
Özellikle Tevrat okunduğu zaman zavallı Musa’nın çok çilekeş bir adam olduğunu görürsünüz. Hele ki peygamber olduktan sonra kendi eşrafından çektiğini okursanız, inanın Musa’ya her Cuma dua edersiniz ki ruhu dinlensin.
Ve Musa Medyen’de bir aileye sığınır. Onların işini yapar. Ailenin reisi, Musa’yı damat olarak ailesine dahil eder ve Ta-Ha suresinde detayına girilen olay burada anlatılır.
Musa, sekiz yıl yanında çalıştığı adamın yanından ayrılmaya karar verir. Ailesiyle birlikte yollara düşer. Zaten Mısır sınırlarında olmadığını aile reisi de dile getirmiştir:
‘Korkma, artık zalimler topluluğundan kurtuldun.’ diyerek Musa’ya Mısır ülkesinde olmadığını anlatmıştır.
Musa da ailesiyle birlikte Ta-Ha suresinde anlattığımız gibi bir dağın eteğine gelmiştir.
Dağda bir ateş görür.
Ailesine, kendisini beklemelerini söyler. O dağda olsun ki bir ateş ile üşümelerine çözüm, olsun ki o ateşi orada yakanlardan bir yol önerisi ile yardım umarak dağa çıkar.
Dağda, Ta-Ha suresi konusu ile daha önce bahsettiğimiz konu olur. Kasas Suresi de bu konuyu anlatır:
‘Ey Musa! Alemlerin Rabbi olan Allah benim, ben. Asanı at.’ Asa yılana dönüşünce Musa kaçar. ‘Musa, geri dön! Korkma, güvendesin. Güven içinde olanlardansın.’
Kasas Suresinin anafikri de yine T – S – M harfleri ile belirtilmiştir.
Aslında bu harfler, bazı Kur’an araştırmacılarının yorumladığı üzere birer cümledir. Fakat Araplar bu cümleyi bilmemektedir. Oysa ki Ön Türkçe tamgaları ile bu cümleyi okumak mümkündür. Bu tamgalara göre T-S-M harfleri ile Tanrıya Erişmiş Saygın Bir Ruhtan bahsedilir.
Kasas Suresinde de zaten Tanrıya Erişmiş Saygın Ruh’tan bahsedilir. Bu kişi Musa adlı peygamberdir.
T – S – M tamgalarımız bize buifadeyi söyler.
Evet, T – S – M tamgalarından oluşan cümle aynen şudur: "Tanrıya Erişmiş Saygın Ruh"
Görüyorsunuz, iki ayrı sure, aynı başlayan tamga.
Daha zorlu olanları da var H – M gibi, E – L – M gibi.
Keza H – M (Ha-Mim) 7 suredir toplamda.
E – L – M sureleri 6 tanedir. 1 tane de E,L,M,R vardır. Bununla toplamda 7 sayılabilir.
İnceleyip yazdıkça birlikte göreceğiz ki bu bilinmeyen harfler, neden bilinmiyormuş?
Ya da bilmeyen kimmiş ?
.
Comments