Kurganların yayıldığı coğrafi alanlara bakıldığında, onların daha çok "Bozkır Kuşağı" denilen bölgelerde yobğun olarak bulundukları görülür. Bu husus, kurganların doğal olarak başta Türkler ve onların ataları olmak üzere bu bölge topluluklarının kültürlerinin ürünü olduğunu ifade eder. Söz konusu yapıların, doğudan batıya bu kültür kuşağının uzandığı yerlerde, yüzlerce hatta binlerce örneğin bulunduğu düşünülebilir. Böylece Avrasya kapsamında bakacak olursak, Baykal ötesinden Urallara, Kuzey Karadeniz'den Polonya'ya, Orta ve Doğu Anadolu Bölgelerine, Azerbaycan, Kırgızistan, Moğolistan, Çin gibi ülkeler ve onların yakın çevrelerine bakmamız gerektiği düşünülürse kavranılması zor büyüklükte olan bu coğrafi alanı kurganların yayılma alanı olarak ifade etmek yanlış olmaz.
Bununla birlikte şu ana kadar yapılan kazılar ve araştırmalarla ortaya çıkarılan pek çok sayıda örneğe rağmen tüm kurganların kazılması ve değerlendirilmesi noktasından henüz çok uzaktayız. Şimdiki buluntu yerlerindeki yoğunlaşmalar aldatıcı olabilir. Bu sebeple nispeten Proto - Türkler ve Türkleri ilgilendiren en önemli bölgeleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Kuzeyde Minusinsk ve yakın çevresi, Altaylar (özellikle Dağlık Altay) Bölgesi, Yenisey Nehri yakınları, Baykal Gölü çevresi, Moğolistan, bugünkü Kazakistan'ın çeşitli bölgeleri ve Kırgızistan'ın özellikle Issık Köl (Göl) çevresi ve Doğu Türkistan bölgesi.
Kurganları üzerinde en çok çalışılan bölge, Altaylar bölgesidir. Kapsadığı alan itibarıyla çok geniş olan bu mekan, esas itibarıyla Rusya Federasyonu (Dağlık Altay otonom Cumhuriyeti), kazakistan ve Moğolistan arasında bölünmüş vaziyettedir. Söz konusu Altay Dağları bölgesinin yayıldığı her üç ülkede de yoğun bir şekilde kurgan mezarlıklarıyla karşılaşılmaktadır. Bilhassa Pazırık Vadisi ve Ukok Platosu kurganları dikkati çeker.
Kurganlar açısından Sibirya'nın orta bölgeleri, Tuva, Hakasya, Minusinsk bozkırları, Yenisey Nehri ve Baykal Gölü'nün çevresi ve Transbaykalya da büyük önem arz etmektedir.
Eyaletlere bölünmüş Moğolistan'ın özellikle kuzey, orta ve batı bölgeleri kurganların yayılımı bakımından önem arz eder. Burada neolitik devirden beri önemli bir geçiş bölgesi olan Ural Dağları çevresi ve Trans Uralya denilen kesimden de büyük kurgan mezarlıklarının bulunduğunu görmekteyiz.
Kazakistan hemen her bölgesiyle toplamda yüzlerce kurganı tek başına barındıran çok önemli bir kurgan ülkesidir. Bu ülkenin kuzey, doğu, orta, güney (Semireçe: Yedi Su) ve batı kesimlerinde yoğun olarak rastlanan kurganlar, özellikle mimari özellikleri ve uygulanan cenaze gelenekleri ile sonraki dönemlere, bilhassa da Türk - İslam dönemine pek çok unsurları taşımışlardır.
Kırgızistan, kurganlar açısından Kazaksitan'ın bir devamı gibidir. Kuzey bölgeleri, Issık Göl çevresi, karakol, Narın, Koçkor, Son Köl vb yerlerde kurgan örnekleri araziye dağılmış olarak yer almaktadır. Esas itibarıyla birkaç ülkenin sınırları içerisine dağılan Tanrı Dağları bölgesi de aynen Altay Dağları gibi önemli bir kurgan bölgesini teşkil eder.
Bugün Çin'in egemenliği altında kalan Doğu Türkistan'da özellikle demir çağlarında kurganların yaygın olduğunu ama yüzyıllarca inşası devam eden bu özel mezar yapılarının Uygurların ilk devirlerine kadar da ulaştığını biliyoruz.
Avrasya'nın batı yarısındaki en önemli kurgan alanları olarak Ukrayna, Kırım, Kafkasya'yı sayabiliriz.
Bununla birlikte kurganların daha batıya ve hatta güneye, Moldovya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan hatta Fransa'ya kadar olan alanlara yayıldığı da anlaşılmaktadır.
Avrupa ülkesi olduğu kadar bir Avrasya ülkesi de olan Türkiye'de de özellikle doğu, kuzey, Orta Anadolu, Trakya gibi bölgelerde kurgan tipi mezar yapılarının (tümülüs) yaygın olarak görüldüğünü ifade edebiliriz.
Türkiye, kurgan alanları açısından kuzeybatıda Bulgaristan, Romanya ve Macaristan Havzasına, kuzey doğu ve doğuda Kafkasya, Azerbaycan ve İran Bölgesi kurganlarına bağlanır.
Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu Eski Türklerin Kutsal Mezarları, Kurganlar