
Ön Türkçe ve Kuran’da Bilinmeyen Harfler olarak ifade edilen yapılar, tarafımızca anlamlı olarak okunabilmektedir.
Kuran’da 114 surenin 29 tanesi bu harflerle başlamaktadır ve şu ana kadar hiçbir din veya dil uzmanı tarafından bu harfler anlamlandırılamamıştır. Ancak biz Rahmetli Kazım Mirşan ve Değerli Haluk Tarcan hocalarımızın kıymetli ömürlerine şükür ki sığdırdıkları çalışmalar sebebiyle, yeni bir sayfa açabildik.
Ön Türkçe iyelik yapılarının eski Çinceye geçişini gözlemlerken Esi-Em, Esi-En, Esi (benim, senin, o) yapısının Çincede Wo-Sîn, Ni-Sîn, Ta-Sîn şeklinde olduğunu gördüğümüzde Kuran’daki ifadeler doğrudan aklımızı kurcalamaya başlamıştır.
Ve bu kurcalamalarımızı biraz ilerlettiğimiz zaman, bu harflerin tamamını çözümlemiş olduk.
Buna göre Kuran, Türk ile başlıyor, Türk ile devam ediyor ve Türk diye her satırında bağırıyor.
Bunu TUVA ile on beş yıl önce zaten sürekli soran ve bazı kokular alan beynimiz için bile sürpriz bir sonuç olduğunu söylemek zorundayız.
TUVA’nın Kuran’da ne işi var? Tuva, neden ad olarak Tevratta yer almıyor? Araplar, Kuran’da Tuva alenen 2 kere geçmiş olmasına rağmen, neden bu adı hiç kullanmıyor? Gibi sorular üzerinde çalışırken tarih ve dil çalışmalarımızı da bu şüphelerden bağımsız olarak bir yandan sürdürdük.
Bu noktada tamamıyla dil izi sürerken Arap ve İbrani bölgelerinde de her iki din çıkış döneminde Türkün olduğunu, Türkçenin bölgeye hakim olduğunu fark ettik.
Kuran’daki Tuva adını o dönemde hiçbir Arap, Türkçe olduğunu bilmesi sebebiyle kendi çocuğuna ad olarak vermediğini ve bu adı olduğu gibi yaşatmadığını gördük.
Ad olarak TUVA kelimesi Kuran’da birebir olmasına rağmen Arap ve İbrani dil dünyasında bu kelimenin aslı yerine varyasyonlarının yaşamaya çalıştığını gördük. Bu sebeple Tevratta da Türkçe bir kelimeye yer verilmemesinin gayet doğal olduğunu fark ettik. Çünkü Musa’ya on emir gelmiştir, 600 sayfalık kitap sonradan, taraflıca yazılmıştır.
Türk İzini Silmek İsteyenlerin yine de başarılı olamadığını da en nihayetinde gördük ve bu makalelerde de tam olarak bunu anlatıyoruz. Türkün adı, şanı; zannedildiğinin aksine silinemeyecek yere, silinemeyecek kadar çok yazılmış durumdadır.
Türk düşmanlarını yeni bir buhranın beklediğini söylemek de burada boynumuzun borcudur.
Gelelim KAF suresine. K, Ön Türkçe’de GÖK demektir. Kaf ile başlayan surenin adı da KAF ve GÖKü girişte ve bitişte anlatıyor. Surenin orta kısmında da 'aradakileri' anlatıyor.
İşte GÖK ile net ifadeler: Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk biz onu? Nasıl süsleyip nakışladık? Yırtığı, çatlağı yoktur onun. Yemin ederiz ki gökleri ve yeri ve bunlar arasındakileri 6 günde yarattık. Bu bizi hiç de yormadı. Onların neler dediğini tabi ki biliyoruz ve sen onların üstüne bir zorba değilsin. Sadece Kuran'la öğüt ver.